- boyun eğme
- submission
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İHBAK — Boyun eğme, inkıyâd, yumuşaklıkla söz dinleme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNKIYAD — Boyun eğme. Muti olma. Teslim olma. İtaat etme. İmtisal … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
inkıyâd — boyun eğme; kendini teslim etme … Hukuk Sözlüğü
mutâva'at — (A.) [ ﺖﻋوﺎﻄﻡ ] baş eğme, boyun eğme, itaat … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
itâat — (A.) [ ﺖﻋﺎﻃا ] uyma, boyun eğme. ♦ itâat etmek uymak, boyun eğmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
huşu — is., esk., Ar. ḫuşūˁ 1) Alçak gönüllülük 2) din b. Tanrı ya boyun eğme, gönlü korku ve saygı ile dolu olma Süleymaniye yi olduğu kadar Köln katedralini de aynı huşu ile tavaf ettiklerini gözlerimle gördüm. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkıyat — is., dı, esk., Ar. inḳiyād Boyun eğme, uyma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller inkıyat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
itaat — is., ti, Ar. iṭāˁat Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller itaat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mutavaat — is., esk., Ar. muṭāvaˁat 1) Boyun eğme, uyma, itaat etme 2) sf., dbl. Dönüşlü Birleşik Sözler mutavaat fiili … Çağatay Osmanlı Sözlük
riayet — is., Ar. riˁāyet 1) Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme 2) Uyma, boyun eğme Edep ve erkâna riayet lazım. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller riayet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teslimiyet — is., Ar. teslīmiyyet Teslim olma, kendini verme, boyun eğme Bu iki kadın da tabii bir teslimiyetle öteki canlı mahlukun şahsiyeti karşısında sönmüşlerdi. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller teslimiyet göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük